8 Şubat 2014 Cumartesi

Ölmeden Önce Okunması Gerekenlerden 30 Kitap- I Bülbülü Öldürmek

Bu yıl aslında çok eğlenceli (kimine göre aynı ölçüde sıkıcı) geçecek. Çünkü ben çok tatlı bir idda ile

karşınızdayım. Ölmeden önce okunması gereken 1001 kitap listesini bilen var mı? Buyrun,link:

http://www.idefix.com/kitap/dis_urun_elestiri.asp?did=0

Bu listeden kendime 30 kitaplık bir mini liste oluşturdum. Sonrasında da beni gaza getirecek ve

inadımı önplana çıkartacak bir şey ile bunu tamamladım : İddiaya girmek! Bakalım,eğer bu 30 kitabı

tamamlayabilirsem, yıl sonunda büyük ödül benim olacak.

Serinin ilk kitabı Bülbülü Öldürmek idi. Çok uzun yıllar önce okumuştum, fakat unutmuş olduğum

yerler vardı. Şimdi bu vesileyle tekrar okumak istedim. Güzel okunuyor aslında. Çünkü hikayeyi

küçük bir çocuğun ağzından dinlemek çok keyifli. Tekrar söylüyorum, mizah kitabı güzelleştiriyor.

Ufak bir miktarda da olsa öyle. Bir çocuğun ağzından dinlemek iste, gerçek ve son derece doğal bir

mizah katıyor. Başka türlü bir samimiyeti başka bir yerde bulmak mümkün değil.

Mesele 1930'ların Amerikasında geçiyor. Esasen bir çok mesele var. Hepsi arka planda, hepsinden

çıkarılması gereken bir şey var. (İşte en sevdiğim!) Fakat esas olan o zamanın Amerikasındaki

ayrımcılık. Tecavüz davasından yargılanan bir siyahi,ve kasabayla mahkemenin ona karşı olan

tutumu. Kesinlikle vakit ayırmaya değecek bir kitap. Üzerinde düşünüp sindirilmeye çok müsait.

Çocukların en büyük talihi, görgü ve anlayış seviyesi o dönem kasabasının çok üzerinde olan bir

babaya sahip olmaları. Anlayışlı,bilgili ve ömür boyu gururunu içinizde hissedebileceğiniz bir

babaya sahipler. Kasabanın hikayelerini okurken insan kendini gerçekten oradaymış gibi hissediyor.

Okurken kendinizi sinirlenirken, heyecanlanırken, taraf tutarken ve hatta oh olsun derken

bulabilirsiniz. 

Size kitaptan şirin bir alıntıyla veda ediyorum ve ikinci kitabımı bekleyin diyorum.

"Boo'yu zaptetmek için Bay Radley'in ne gibi önlemler aldığını kimse bilmiyordu, ama Jem çoğu zaman onu yatağına zincirle bağladığını tahmin ediyordu. Atticus ise hayır demişti, o tür bir şey değildi, insanları gölgeleştirmenin başka yolları da vardı."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder