
İnsanlar mutlu olmayı bilmedikleri gibi karşı tarafı da mutsuz etmekte birebirler bence. Nedenini sorarsanız (sormazsanız kırılırım) ; hem boş şeyleri kafalarına takarlar hem de önüne gelen insana sanki mutluluğu onun elindeymişçesine anlatır dururlar. Bunun enerji kaybı olduğunu söylememek imkansız. Adeta karşı tarafın enerjisini sömürüyoruz. Adam binbir emekle mutluluğunu sağlamışken sen şimdi kalk enerjisini çal. Valla şahsen bana yapsa biri çok sinirleniyorum. O an tırnağım kırılsa o derece üzülmem.
Mutluluk denen şey,iddia ediyorum ki kedinin kuyruğuna bağlı arkadaşım. E şimdi gidip psikologa bilmemnereye tomarlarca para döküp mutlu olmayı dene ama bunun sonucunda kaybın hem paran hem vaktin olacak. Adam da otursun karşında, peki o an neler hissetin x hanım/ bey diyip seni daha da delirtsin.
Vaktiyle filozofun biri çıkmış demiş ki mutluluk sanattır ( bunu dememişse de buna yakın bir şey demişti )Sonra bunu facebook denen sosyal paylaşım sitesinde aldılar kesin bi filozof fotoğrafının yanına iliştirdiler,altına da dediler ki işte "paylaş xD". Benim bu olaya tepkim o kişiyi silmek falan olabilir o yüzden orada yazılan yazı hakkında pek düşünmüyoruz böyle şeyleri görünce evet. (ben de asi gençlik xd ye üyeyim herhalde) Ama aslında mutluluk bir şeylere bağlı olduğu zaman gerçekleşmesi o derece imkansız oluyor. Bırakın da mutluluk bağımsız olsun herşeyden ve bir hissiyat olayına dönüşsün. Bağımlılıktan kime hayır gelmiş ki ?
Cesur Yeni Dünya adlı kitapta soma adı verilen ilaçlar vardı, içtiğinde mutlu oluyordun falan filan... Öyle bir dünya istiyorsanız bence o dünyanın alacağı son sıfattır cesur sıfatı. Neren cesur senin arkadaşım o ilaçları rahmetliler de alıyordu. Sen bir dene bakalım önce nasıl mutlu oluyorsun hangi koşullarda yüzün gülüyor onu öğren, ilaçları ve sana bağımlılık verecek şeyleri de bir kenara bırak. (erkek arkadaş,kız arkadaş,dost,kanka,panpa,qanqa,oyuncak ayın...) Bırak ruhunun penceresini aç da (aha metafor geldi),bir güneş girsin içeriye.
Bu blogun son satırlarını bir metafor yağmuruna dönüştürmek istemiyorum. Arrivederci,bu kasvetli havalarda ruhunuza iki damla güneşi çok görmeyin diyorum.
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSil